KÖPEKLERDE GÖRÜLEN
BAZI ÖNEMLİ HASTALIKLAR
Kuduz :
Akut seyirli, ölümün kaçınılmaz olduğu, insanlara bulaşabilen, viral
bir hastalıktır. Hastalık huzursuzluk, sudan korkma, şuur kaybı ve
felçlerle karakterizedir. Genellikle bulaşma kuduz mikrobu taşıyan
hayvanların ısırmasıyla olur. Hayvandan hayvana veya hayvandan
insana bulaşma ısırmayla olduğu gibi, ayrıca derin, kirli yaralara
bulaşık salyanın teması ile de meydana gelmektedir.
Kuduz
hastalığı üç formda görülür. Stadium protromorum (sukunet), Stadium
irritations (hareket), Stadium Paralytycum (felç formu). Kuduz
hastalığının tedavisi yoktur. Kuduz hastalığına karşı tek çare
koruyucu aşılamadır. Üç ayını dolduran yavru köpeklere kuduz aşısı
yapılmalıdır. Köpek yaşamı boyunca yılda bir defa aşılanmalıdır.
Echinoccosis :
Hastalığın etkeni bir parazittir. Bu parazit köpeklere hastalıklı
koyunların iç organlarını yemek suretiyle bulaşır. Bu parazitin
yumurtalarının insana bulaşması köpeklerle temas sonucu mümkündür.
Bunun için Veteriner Hekimin tavsiye edeceği paraziter ilaçlar
kullanılmalıdır.
Gençlik
Hastalığı (Canine Distemper) :
Gençlik hastalığı köpeklerde %60-80
ölüm ile seyreden, daha çok 3-12 aylık köpeklerde görülen, yüksek
ateş, iştahsızlık, kusma, ishal ve burun göz akıntıları gibi
belirtiler gösteren viral bir hastalıktır. Ağız sütü alan yavrular
9-12 haftaya kadar doğal bağışıktırlar. Ağız sütü almayan yavrularda
bu süre 1-4 haftadır. Köpek iyileşse bile kalıcı bozukluklara sebep
olabilir. Köpeğinizin hastalığa yakalanmasını istemiyorsanız mutlaka
aşısını yaptırmanız gerekir. 7-9 haftalık köpekler aşılama için en
uygun dönemdedir.
Bulaşici
Karaciger Hastaligi ( Infectious Canine Hepatitis Cav 1) :
Hastalığın etkeni virusdur
ve bulaşma hasta köpeklerin idrarı ile olur. Hastalığın en şiddetli
formları yavru köpeklerde görülmektedir. Aşılı annelerden doğan
yavru köpekleri colostrum 5-7 haftaya kadar koruyabilir. Bu hastalık
karaciğerde şiddetli yangıya sebep olur. Hastalığın ilerleyen
dönemlerinde gözlerde corneal bulanıklık şekillenir. Bu hastalık
mavi göz olarak ta adlandırılır. Bu hastalığa karşı en etkin çözüm
aşılamadır.
Kanlı
İshal (Canine Parvavirus) :
Parvoviruslar köpeklerde kanlı
ishale sebep olurlar.İlk olarak 1978 yılında ortaya çıkan ve
yüzbinlerce köpeğin ölümüne sebep olan bu hastalık, köpeklerin afeti
olarak da tanımlanır. Hastalık her yaştaki köpekte gastro intestinal
belirtilere, yavru köpeklerde kalp kasının iltihabına sebep olur.
Parvoviral hastalığın ilk belirtisi şiddetli kusmadır. Kusmuk
gri-beyaz renkte ve suludur. Kusmayı sulu, kötü kokulu, sarıdan
kahverengiye kadar değişen renkte ishal izler. İshal halinde
çıkarılan dışkıda, taze veya pıhtılaşmış halde kan bulunur. Ateş 41
‘C ye kadar yükselir. Kusma ve ishal nedeniyle oluşan sıvı kayıpları
sonucu, çoğu yavru köpekler ilk 24 saat içerisinde ölür. Kalbin
etkilendiği durumlarda ise çoğu zaman yavru köpekler ölü bulunur. Bu
hastalıkta ölüm oranı % 50’nin üzerindedir.
Adenevirus Tip 2 Enfeksiyonu :
Bu virus daha çok solunum sisteminde
hastalık yapmaktadır. Köpek öksürüğü hastalığı da denir. Özellikle
kalabalık ortamlarda bulunan köpeklerde yaygındır. Hastalığın aşısı
vardır.
Köpek
Nezlesi (Canine Parainfluenza) :
Bu viral enfeksiyon solunum
sisteminde orta dereceli bir yangıya sebep olur.
Corona
virus İshali (canine coronovirus) :
Bu hastalık genellikle subklınik
seyreder. Ateş, kusma ve ishal gibi belirtiler gösterir. Hastalık
tek başına şiddetli enfeksiyonlara sebep olmamakla birlikte,
özellikle parvaviral enfeksiyonla birleştiği zaman hem klinik
belirtilerin şiddeti, hem de ölüm oranında artış görülür.
BAKTERİYEL
HASTALIKLAR
Bordetelloz : Bu
hastalığın ekeni bir bakteridir.Adenovirus tip 2 ve parainfluenza
ile birleşerek köpek öksürüğü diye adlandırılan hastalığı meydana
getirirler.Bu hastalık köpeklerde şiddetli öksürüğe sebep
olur.Hastalığa karşı koruyucu aşı vardır.
Leptospiroz : Klinik
tablosu oldukça değişken olan bu bakteriyel enfeksiyonda ateş ile
başlayan hastalık böbrek yetmezliği ile sonuçlanır.başlıca
belirtileri; halsizlik, uyuşukluk, depresyon, iştahsızlık, ishal,
kusma, ağız ve göz mukozalarının yangısı, anormal sinirsel
belirtiler ve ölüme sebep olan kan pıhtılaşma bozukluklarıdır.
Bulaşma hastalıklı köpek ve ratların idrarıyla olur. Bu hastalık
insanlara da bulaşabilir.
Hastalığın
bulaşması ağız,göz zarları yoluyla olmaktadır. Hastalığın koruyucu
aşısı vardır. 9-12 haftalık yaşlardaki köpekler aşılanmalıdır. 21
gün sonra ikinci aşılama yapılmalıdır. Yaşam boyunca her yıl bu
hastalığa karşı aşılama yapılmalıdır.
AŞISI BULUNMAYAN
ÖNEMLİ KÖPEK HASTALIKLARI
Herpesvirus : Bu
viral enfeksiyon özellikle yavru köpekler için ölümcül bir
hastalıktır. Süt emme dönemindeki yavru köpeklerde hafif dereceli
solunum yolu enfeksiyonuna neden olur. Kalıcı enfeksiyonlar olgun
dişilerde meydana gelir.
Brucellosis : Bu
bakteriyel hastalığın ne aşısı nede tedavisi vardır. Hasta köpekler
devamlı taşıyıcı durumundadır. Spontan yavru atmalar brucellozisin
ilk gösterge- sidir. Bulaşma oral ve mukoz membranlar yoluyla
olmaktadır. Erkek köpekler enfeksiyonu çiftleşme yoluyla enfekte
dişi köpeklerden alırlar. Bu nedenle dişi köpekler üreme öncesinde
brucellozis yönünden kontrol edilmelidir.
AŞILAMADA DİKKAT
EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Aşılanacak
hayvan en az 7 haftalık olmalıdır. 7 Haftadan önce yapılan aşılar
bağışıklık sistemini baskı altına alacağından ciddi yan etkiler
ortaya çıkarabilir. Aşılama öncesinde yavrularda paraziter mücadele
mutlaka yapılmış olmalıdır. İleri gebe hayvanlarda aşılamadan
kaçınılmalıdır. İki aşı arsındaki süre en az 21 gün olmalıdır. Aşısı
yapılacak köpeklerin ateşi, nabız ve solunum sayıları normal
değerler arasında olmalıdır. Aşılama öncesinde ve aşılama esnasında
köpekte strese sebep olacak faktörler ortadan kaldırılmalıdır.
Aşıyla beraber kesinlikle ilaç kullanılmamalıdır. Yani yeni hastalık
atlatmış, iyileşme aşamasındaki köpeklerde aşılama yapılmamalıdır.
Kullanılacak aşıların saklama şartlarına (+2-+8’C) uyulmalı, son
kullanma tarihi geçmiş aşılar kullanılma- malıdır. Her köpek için
ayrı, steril bir enjektör kullanılmalı, işi biten enjektör yakılarak
imha edilmelidir. Aşılanacak köpeklerin beslenme durumlarının iyi
olması gerekir. Yetersiz bir diyetin aşı yetmezliğinde büyük etkisi
vardır.
Tablo 4 :
Köpeklerin aşılama programları
|
Aşı |
İlk Aşılama Zamanı |
Tekrarı |
Uygulama Yolu |
Parvovirus |
7 Haftalık |
21 gün sonra |
Deri altı veya kas içi |
Distemper |
7 Haftalık |
21 gün sonra |
Deri altı veya kas içi |
Hepatitis |
7 Haftalık |
21 gün sonra |
Deri altı veya kas içi |
Parainfluenza |
7 Haftalık |
21 gün sonra |
Deri altı veya kas içi |
Leptospirosis |
7 Haftalık |
21 gün sonra |
Deri altı veya kas içi |
Bordeellosis |
7 Haftalık |
21 gün sonra |
Deri altı veya kas içi |
Kuduz |
12-16 Haftalık |
Yılda bir kez |
Deri altı veya kas içi |
Corana virus |
7 Haftalık |
21 gün sonra 6 ayda bir |
Deri altı veya kas içi |
|
|
PARAZİTER MÜCADELE
Yavru köpekler
aşılama öncesinde iç (kılkurtları, kancalıkurtlar, tenyalar) ve diş
( bit, pire, kene, uyuz) parazitlerden arındırılmış olmadır. Bu
amaçla sütten kesme döneminde bir Veteriner hekim kontrolünde iç ve
diş parazitlere karşı ilaçlamalar yapılmalıdır. Bu uygulamalar
tenyalar için en az bir hafta ara ile iki kez, kılkurtları için
15-21 günlük aralıklarla en az üç kez tekrarlanmalıdır. Kontroller
üçer aylık aralıklarla sürmelidir.
Damızlık
köpeklerin çiftleşme döneminden önce parazitlerden arındırılmış
olmalıdır. Zira yavrular parazitleri ve hastalıkları gebelik
sırasında ve sonrasında süt yoluyla alabilirler. Çiftleşme dönemi
(sonbahar ve ilkbahar ayları) geldiğinde damızlık köpeklerin aşı ve
parazitlerle ilgili sorunları olmamalıdır. Büyük köpekler için ilk
paraziter uygulamalar yavru köpekler de olduğu gibi tekrar üçer
aylık aralıklarla yapılır.
Köpekte
görülen dış parazitler pire,bit, kene, uyuzdur.Pire herkesin
tanıdığı bir parazittir. Bunlar sıçrayan, sürekli yer değiştiren ve
köpeğin kanını emmekle kalmayıp hastalık bulaşmasına sebep olan
parazitlerdir. Köpek piresi Pulex serraticeps adını taşır ve insanda
köpekteki kadar barınamaz. Her pire 500 kadar yumurta bırakabilir ve
aylarca beslenmeden yaşayabilir. Pireye karşı veteriner hekimin
tavsiye ettiği ilaçlar kullanılabilir. Veya köpeğin boynuna
takılabilen, pireye karşı geçici bir süre koruma sağlayan tasmalar
kullanılabilir. Pireyle mücadele komple olmalıdır. Sadece köpek
üzerinde pire mücadelesi yapmak yeterli değildir. Pireye ve
larvalarına karşı toz veya sıvı ilaçlar, köpeğin bulunduğu her yere
uygulanmalıdır.
Bit pireye
nazaran daha az görülür. Daha çok, çok pis, bakımsız yerlerde
barındırılan köpeklerde rastlanır. Pire mücadelesinde olduğu gibi
mücadele edilmelidir.
Kene, Kangal
köpeklerinde koyunlarla birlikte yaşadıkları için yaygın olarak
görünür. Kene gözle görülebilir küçük bir karpuz çekirdeği
şeklindedir. Köpeğin kanını emer. Kene sabit durduğu için köpeğin
üzerinden temizlenmesi kolaydır. Bunun için üzerine benzin veya
yoğun tuzlu su damlatılan kene, cımbız yardımıyla temizlenebilir.
Kenenin parçalanmamasına dikkat edilmelidir. Keneye karşı ilaçlarla
banyo yaptırılarak da mücadele yapılabilir. Banyo hem köpeğin
üzerindeki keneleri yok ettiği gibi, geçici bir süre içinde keneleri
köpeğe yaklaştırmaz.
Son zamanlarda
iç ve dış parazitlere karşı etkili, değişik kullanım kolaylığında
ilaçlar piyasada mevcuttur. Veteriner hekimin köpeğiniz için uygun
göreceği ilaçları kullanmanızda fayda vardır.
Köpeklerdeki
dış parazitlerin en kötüsü uyuzdur. Deri, kabarcıklar halinde
kırmızı döküntülerle kaplanır. Kaşıntıyla karakterize, deri üzerinde
kepeklenme, kabuklanma, kıl dökülmesi ve sonrada deride kıvrımların
meydana geldiği ve kaşınma neticesinde deride sıyrıklar meydana
gelir. Uyuza karşı antiparaziter ilaçlar kullanılmalıdır.
ZEHİRLENME TEHLİKESİ
Bir köpeğin
hayatında çeşitli tehlikeler vardır. Bunlardan biri zehirlenmedir.
Zehirlenme ; sindirim, dolaşım ve sinir sistemlerinde büyük
tahribata yol açar. Fare zehrinin yanı sıra, aşırı dozda ilaçlar,
bozuk yiyecekler ve temizlikte kullanılan maddelerde zehirlemeye
neden olabilir.Bu listeye kasıtlı olarak verilen zehirleri de
ekleyebiliriz. Köpek toksik bir madde aldıktan sonra kusma eğilimi
gösterir. Kendiliğinden kusmazsa köpek sahibi 2-3 çay kaşığı tuzu
hayvanın dilinin gerisine yerleştirerek yada bir bardak suya 3-4
çorba kaşığı kömür tozu katıp, zorla hayvanın boğazından akıtarak
kusmasını sağlamalıdır. Bu uygulamadan hemen sonra bir Veteriner
hekime gidilmelidir.
İlk
Yardım : Her şeyden
önce acil durumlarda lazım olacak çeşitli malzemelerin bulunduğu bir
ilk yardım çantasının veya ecza dolabının evde bulundurulması
gereklidir. Bu kutuda 5cc ‘lik steril plastik enjektör, alkol,
dezenfektan, antibiyotikli yara tozu, absorbant ve tampon, pamuk,
sargı bezi, bir makas, cımbız, köpeğin kulak içleri temizlemek için
pamuklu çubuk, turnike uygulamaya yarayacak sıkı sargı ve bir de
termometre bulundurulmalıdır.
Yüzeyde yada
derin yaralanmalarda, hafif yırtılmalarda daima yaranın etrafındaki
tüyler kesilmeli, yara akar suyla yıkanmalı, dezenfekte edilmeli ve
sarılmalıdır.Yara büyük ise bir Veteriner hekim tarafından
dikilmelidir.Ağır kan kaybı durumlarında yaranın üzerine turnike
uygulanarak, kanı durdurmak gerekir. Yaralı köpek başına gelen olay
sebebiyle korkmuş, ürkmüş ve ısırma eğiliminde olabilir. Bu
durumlarda köpeğin sahibi, hayvanın ağzına ağızlık takmalı veya
uygun bir bezle ağzını bağlamalıdır. Yaralı köpek mümkün mertebe az
hareket ettirilmeli ve bir şey yedirilip içirilmemelidir. Vakit
kaybetmeden yaralı köpeği Veteriner hekime götürmelisiniz.
KÖPEĞİN YAŞI İLE
İNSANIN YAŞININ MUKAYESESİ
İnsan
yaşına göre köpeğin kaç yaşında olduğunu bulmak için; köpeğin yaşını
7 ile çarpmak doğru bir sonuç vermez. Her şeyden önce bir yaşına
gelmiş dişi yavru köpek, yavrulayacak kadar olgunlaşmıştır. Oysa
yedi yaşında bir çocuk çok küçüktür. Aşağıdaki tablo insan yaşı ile
köpek yaşı arasındaki ilişkiyi daha uygun göstermektedir. Köpeğin
insana göre yaşını bulmak için, tabloda verilen katsayı köpeğin
yaşıyla çarpılır. Böylesine değerli bir hayat arkadaşı için bu
yaşama süreci çok kısadır. Köpek üç ile beş yaşına geldiğinde tam
olarak olgunlaşmıştır. Bu dönemde fiziksel enerjisi ve düzeyi
zirvededir. 7 ve 8 yaşına doğru hafif çökme belirtileri gösterir. Bu
yaşa gelmiş köpek rahat ve huzur arar. Daha çok uyur. Sıcak bir yer
arar. Artık gençlik çağlarında olduğu kadar dirençli ve atik
değildir. Yaşlanma sürecindeki köpekte sağırlık kaçınılmaz olur.
Katarakt olabilir, dişleri dökülebilir. Bu durumda zorlukla çiğner.
Erkekler prostat büyümesi nedeni ile işeme zorluğu çekerler.
Karakter özellikleri değişebilir, daha inatçı olabilirler. Yaşlı
köpeğin sağlığı gençliğinde gördüğü bakıma ve hayat tarzına önemli
ölçüde bağlıdır. Gençliğinde egzersiz yapmış, temiz havadan ve güneş
ışığından yararlanmış, temizliğine özen gösterilmiş, iyi beslenmiş,
düzenli Veteriner hekim kontrolünden geçmiş bir köpek, yaşlılığında
daha sağlıklı olur.
|
Tablo 5
: Köpeğin Yaşı ile
İnsanın Yaşının Mukayese Tablosu
Köpek |
Katsayı |
İnsan |
2 aylık |
7.0 |
14 aylık |
6 aylık |
10.0 |
5 yaş |
8 aylık |
12.5 |
9 yaş |
12 aylık |
14.0 |
14 yaş |
18 aylık |
13.3 |
20 yaş |
2 yaş |
12.0 |
24 yaş |
3 yaş |
10.0 |
30 yaş |
4 yaş |
9.0 |
36 yaş |
5 yaş |
8.0 |
40 yaş |
6 yaş |
7.0 |
42 yaş |
7 yaş |
7.0 |
49 yaş |
8 yaş |
7.0 |
56 yaş |
9 yaş |
7.0 |
63 yaş |
10 yaş |
6.5 |
65 yaş |
11 yaş |
6.5 |
71 yaş |
12 yaş |
6.3 |
75 yaş |
13 yaş |
6.2 |
80 yaş |
14 yaş |
6.0 |
87 yaş |
15 yaş |
5.8 |
87 yaş |
16 yaş |
5.6 |
89 yaş |
|
|
|