Köpekler ve Bağışıklık :
Köpekleri çeşitli hastalıklara karşı korumak için aşılamanın
önemi yadsınamaz bir gerçektir.Ancak yanlış aşılama programı ya
da uygun olmayan aşılar yavrunun kaybına neden olabilir.Bütün
aşılar aynı teknik ve bileşimde olmadığından,kimisi yarardan çok
zarar verebilir.Bu nedenle veteriner hekimler hayvanın sahip
olduğu koşullar gözönünde bulundurularak farklı hayvanlar için
değişik aşılama programları kullanabilirler.
Aşılar,hastalığa yol açan etkenin hastalık yapamayacak derecede
zayıflatılması ya da bağışıklık oluşturabilecek proteinli
yapıların ayrılması suretiyle oluşturulan ve antijen duen bir
bileşim içerirler.Antijenler hayvanın vücuduna çeşitli yollarla
(burun damlası,deri altı,kas içi enjeksiyon)verilerek,hayvanın
bununla mücadelesi sağlanır.Mücadele sonunda galip gelen
hayvana ardışık olarak (tekrarlı) antijen verilerek bir nevi
hayvan asıl mikroba karşı silahlandırılır.
Yavru köpeklere yapılan aşıların karnelerine yapıştırılan
etiketlerinde DHPLPICR gibi simgeler görürsünüz.Bunlar antijeni
verilen hastalığın başharflerinden oluşmaktadır ve antijenin
bulunduğunu ifade etmek için kullanılırlar.
D - Distemper(Gençlik
Hastalığı)
H- Viral hepatitis
(Karaciğer iltihabı);
L - Leptospirosiz
(Sarılık yapan mikrop);
Pi- Parainfluenza (Üst
solunum yolu hastalığı yapan bir virüs)
P- Parvovirüs (Kanlı
ishal hastalığı)
C- Coronovirüs (Viral
ishal)
R- Rabies (Kuduz)
Unutulmaması gereken bir nokta hiç bir aşı ya da aşılama
programının 100% garantili olmadığıdır.Çünkü özelikle yavrularda
aşılara karşı oluşacağı bağışıklık yanıtını birçok faktör
etkileyebilir ve çok karmaşık bir yapıya sahip olan bağışıklık
sistemi,henüz tam anlamıyla aydınlatılmış değildir.(Yavru
köpeğin aşılanmasında en önemli olgu anneden geçen antikorların
varlığıdır.Antikorlar antijen dediğimiz yapılara karşı
oluşturulan savunma araçlarıdır.)
Yeni doğan yavrular,eğer anneleri daha önce aşılandı
ise ya da hastalığı geçirmiş ise,annelerinden plasenta yoluyla
ya da süt emme suretiyle antikor denen bağışıklık maddelerini
pasif olarak(kendileri üretmeden)alırlar.Böylelikle yeni doğan
yavru kendi bağışıklık sistemi mikroplarla mücadele deneyimi ve
gücü kazanıncaya kadar geçici bir süre annesinin antikorlarıyla
kendisini savunur.Anneden alınan (matarnal)antikorlar
annenin bağşıklık durumuna göre değişir ve mikrop türüne
özgürdür.Yani her hastalık için seviyeleri eş değer
olmayabilir.Örneğin;kanlı ishal hastalığına karşı yeterli iken
gençlik hastalığına karşı yeterince koruma sağlamayabilir.Anneya
ait antikorlar belirli bir süreden sonra ortadan kalkar
iken,yavrunun bağışıklık sistemi gerek mikropla
karşılaşma,gerekse aşılanma suretiyle gelişmeye başlar.Hayvanın
hastalığa yakalanmadan evvel aşılanması ve bağışıklık elde
etmesi arzulanır.Ancak anneden gelen antikorlar hayvanı
hastalığa karşı olduğu gibi aşıya karşı da korur.Bu durum
aşıların bağışıklık vermemesinin en önemli nedenidir.
Maternal (anneye ait) antikorların tükendiği ve yapılan aşının
henüz bağışıklık oluşturamadığı dönem "pencere"
olarak isimlendirilmektedir.Hayvanın hastalığa karşı bağışıklı
olabilmesi için tekrarlı aşılamalar sonucu yeterli antikor
seviyesine ulaştırılması ve son aşılamadan 10-12 günlük
süre geçmesi gereklidir.Maternal antikorlu köpeklere
aşı yapıldığında gençlik hastalığına karşı köpeklerin 95% 12
haftalık korunma sağlayabilmesine karşın,kanlı ishalde ancak
60-70 % oranında köpek aynı sürede korunabilir.Kanlı ishalde 3-4
defa aşılama sonrasındda 18-20. haftalarda yeterli korunma
sağlanabilir.
Aşının türü,yani zayıflatılmış canlı-virüs yada ölü-virüs aşısı
olması da önem taşır.Canlı aşılar daha çabuk ve daha uzun
sürekli bağışıklık oluşturmasına karşın,normal hayvanda
çoğalabilme riski taşırlar ve yan etkileri çoktur(distemper
encephilitisi) gibi.Ölü aşılar daha geç bağışıklık
oluşturması,yeterli bağışıklık için tekrar enjeksiyonlar
gerektirmesine karşın çok daha güvenlidirler ve daha fazla
tercih edilmektedirler.
Aşıların soğuk zinciri (4-8 C) bozulmadan korunmasıda
bağışıklık oluşumunda önem taşır.Tekrarlı nakiller
taşınma koşullarının iyi olmaması (aşırı sarsıntı)
gibi nedenler ile aşılarda bozulmalar olabilir.Aşıdaki
antijen miktarıda bağışıklık oluşmasında önem taşır.Bir şişe
içindeki aşı antibiyotik gibi hayvanın canlı ağırlığına göre
bölünerek kullanılmamalıdır. Ayrıca kas içi yapılması gereken
bir aşının deri altı verilmesi aşının özelliğini yitirmesine
neden olabilir.Bu gibi yanlışlıklara yer vermemek için üretcii
firma önerileri dikkate alınmalıdır.Hayvanın ırkının aşının
bağışıklık oluşturması ile bir ilgisi yoktur.Doberman,Rotthweiler
ve English Springer Spaniel ırkı köpekler kanlı
ishal ve gençlik hastalıklarına çok dayanıksız oldukları
halde doğru bir aşılama programı ile yeterli korunmaya sahip
olabilirler.Ölü virüs aşısının üzerinden 2 hafta geçmeden
yapılan canlı virüs aşıları etkili olamaz.
Bakteriyel hastalıklar viral
hastalıklara oranla daha az görülürler.Bakteriyel hastalıklara
karşı hazırlanmış aşılar hem daha az etkili olur,hem bağışıklık
süreleri kısadır hemde yan etkileri çoktur.
Köpeklerin Leptospirosiz,bordetelloz(çiftlik öksürüğü hastalığı)
ve borreliosis (Lyme hastalığı) aşıları ticari olarak
bulunmamaktadır.
Aşılama takvimi öncesi hayvanın parazitlerden
arındırılması gerekir.Ayrıca aşı verilmeden önce olanaklar
ölçüsünde kan tahlili yapılması (Hemogram) eğer yapılamıyorsa en
azından ateşin bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.Zira
hastalığın kuluçka döneminde yapılcak aşı daha kötü sonuçlar
verir.
Aşılamada Yaş Faktörü :
Yavru köpeklerin ilk aşısı ne zaman
yapılmalıdır? Çoğu uzmanların bu konuda ortak olarak
buluştuğu nokta aşırı baskılıyıcı T hücreleri,endojen,kortikosteroidler
veya maternal antikorların interfesi nedeniyle,ilk aşılamanın en
azından 4.haftadan sonra yapılmasıdır.Bu
düşüncenin temel esprilerinden biri de modifiye canlı aşıların
oluşturduğu ciddi yan etkilerdir.Zayıflatılmamış köpek
gençlik hastalığı virüsü aşısı, 3 haftalık küçük yavru
köpeklerde ensafalitise (beyin iltihabı),zayıflatılmış köpek
gençlik hastalığı virüsü aşısı da kardiyomiyopatilere neden
olabilmektedir.Bir araştırmada doğumdan hemen
sonra aşılanan bir Labradorun yavrularında,aşılamayı
takip eden 22.günde sinirsel belirtilerin görüldüğü ve bu
yavrulardan 5 tanesinin öldüğü kaydedilmiştir.Bu araştırmaların
sonuçları yavru köpeklerde ensafalitisin geliştiği
gözlemlenmiştir.Yine Distemper aşısının yol açtığı
komplikasyonlara dikkat çeken bir başka araştırmada yaşları 4
ay ile 8 yıl arasında değişen köpeklerde sinirsel belirtiler ve
kısa süreli felç gözlenmiştir.Muayeneler sonucu bu köpeklerde
non-supurative meningitis teşhis edilmiştir.
Aşılamalar arasındaki aralıklarda oldukça çok tartışılan
konulardan biridir.Aşıların 10 günden daha az aralıklarla
yapılması,aşının bağışıklık sistemi üzerindeki baskılayıcı
etkisi nedeniyle beklenenden daha düşük düzeyli bir bağışıklığın
elde edilmesine neden olur.Deneyimli klinisyenler aşılamalar
arasında 3 haftalık bir aralığı tercih ederler.Bu 3 haftalık
süre maternal antikorlarla başarılı bir mücadele ve bağşıklık
sistemi belleğinin de hazırlanması için uygun bir zaman
aralığıdır.
Aşılama
serisindeki son uygulama ne zaman yapılmalıdır?
Bu hastalıklara karşı değişiklik göstermektedir.Minimum yaşa
göre yapılan bir düzenlemeye göre;aşılar son uygulamaları,Köpek
gençlik hastalığı Distemper için
12-14.haftalarda.Bulaşıcı karaciğer hastalığı " Infekiıous
Canine Hepatitis" için 12.haftada,Kanlı ishal "Parvovirüs" aşısı
için 16-18.haftalarda yapılmalıdır.
Yavru köpeklerin aşılanmsı için rasyonel bir opsiyon yoktur.Ne
zaman ve ne kadar sıklıkla aşılamanın gerekli olduğu en çok
sorulan sorulardandır.Bu konuda yapılan çalışmaalrın
sonuçlarına göre genellikle 14-28 günlük aralıklar
önerilmektedir.Ayrıca maternal antikorlarla rekabetten kaçınmak
için 6 haftalıktan erken yaşta aşılamanın başlamaması
gerektiğine dikkat çekilmektedir.Modifiye canlı
ve canlı aşılar,doğal olarak enfeksiyon yapma yeteneği (virülens)
ve aşılamadan sonra virulensin yeniden kazanılması gibi yan
etkilere sahip olan muhtemel biyolojik kontaminanylardır.Ölü
subunit ve rekombinat aşılar daha az ve kısa süreli bağışıklık
veren aşılardır,fakat enfeksiyon riskleri bakımından daha
güvenlidirler.
Özet olarak yavru köpeklerin ilk aşısının 5-7.
haftalarada ve bunu takip eden aşıların 21 günlük aralıklarla
yapılması en uygundur.İlk karma aşı en az parvovirüs,hepatisiz
ve gençlik hastalığına ait suşları içermelidir.Bunu takiben iki
karma aşı daha yapılmalı ve bu karma aşılarda ilk karma aşıda
bulunan suşlarla birlikte "Leptospirosiz" ve "Parainfluenza" da
bulunmalıdır.Son olarak 16-22 haftalarada" Parvovirüse" karşı
tek bir aşılama daha yapılmalıdır.Karma aşı programı
tamamlandıktan sonra 3-4.aylarda kuduz aşısı yapılmalıdır.Karma
ve kuduz aşıları yılda bir kez tekrar edilmelidir.Köpek
öksürüğüne karşı yapılacak aşılamaların başlangıcı için,sütten
kesme dönemi 6-8.haftalar veya 1.8kg canlı ağırlık esas
alınır.Bu aşının 6-12 aylık aralıklarla tekrar edilmesi tavsiye
edilmektedir. |