Tüm hayvanlar yaşamları boyunca çeşitli enfeksiyonlara maruz
kalırlar.Anneden alınan antikorların etkisi sona erdiğinde
enfeksiyonlara karşı zayıf hale gelirler.Enfeksiyona yakalanmadan
önce,kendi bağışıklıklarını geliştirmeleri için gerekli olan yeterli
miktarda antikoru üretecek B hücrelerine sahip olmaları
gerekir.Özellikle köpek üretim merkezleri,barınaklar,pansiyonlar,pet
shop ve dog showlar gibi kalabalık çevrelerde bulunan yavrular
yüksek risk altındadır.Bu nedenle,viral ve bakteriyel aşıları
tamamlanmış olan yavru köpeklerin,dog show gibi etkinliklere
katılması doğru değildir.
VİRAL HASTALIKLAR
Gençlik Hastalığı : (Canine Distemper)
Köpeklerin gençlik hastalığı bulaşıcı viral bir hastalıktır.Kolostrum
(anneden ilk emzirme sırasındaalınan süt,ağız sütü,yüksek miktarda
antikor içerir.)almış yavrularda.maternal(anneden alınan) antikorlar
yavruyu % 12 hafta korur.Kolostrum almamış olanlarda ise bu süre 1-4
haftadır.Bu nedenle hastalık genelikle 3-12 aylık köpeklerde
yaygındır.Fakat daha yaşlı köpeklerde de rastlanabilmektedir.Yüksek
ateş (40-41C) ile başlayan hastalık,iştahsızlık,depresyon,burun ve
göz akıntıları,kusma ve ishal ile devam eder.Hastalığa yakalanan
köpeklerin büyük kısmı (%60-80) ölür.Hastalığın en çok görülen tipi
solunum tipi olmak üzere sindirim sistemi ile ilgili ve sinirsel
belirtilerin gözlendiği hastalık formları daha sık
görülür.Hastalığın sinirsel formunda sara tipi nöbetler,tikler ve
felçler gözlenir.Distemper virüsü T ve B hücreleri ile makrofajları
etkiler.Köpek iyileşse bile virüsün bağışıklık sisteminde yaptığı
bozukluk kalıcı olur.Distemper virusünün hastalık yapma yeteneği
köpek makrofajları üzerindeki bu replikasyon yeteneğinden ileri
gelmektedir.
Kanlı İshal :(Canine Coronavirüs)
Kanlı ishale neden olan parvovirüsler nisbeten yeni virüslerdendir
ve kedilerin gençlik hastalığı virüsleri ile yakkınlıkları
vardır.İlk olarak 1978 yılında ortaya çıkan ve yüzbinlerce köpeğin
ölümüne neden olan bu hastalık köpeklerin afeti olarak
tanımlanmaktadır.İlk olarak Kuzey Amerika'da tanımlanan hastalık
bundan sonra Avustralya,Yeni Zelanda,Asya,Merkez Amerika ve Güney
Afrika'da görülmüştür.1983'lü yıllarda itibaren 50'yi aşkın ülkede
gözlendiği bildirilmiştir.Hastalık her yaştaki köpekte
gastrointestinal belirtilere,yavru köpeklerde kalp kasının
iltihabına(miyokarditis) neden olur.Özellikle yavru köpekler için
tehlikeli olan parvoviral enteritise,3 yaşın altındaki köpeklerde
rastlanmaktadır.Yeni zelanda'da yapılan bir araştırmaya göre 0-7
haftalık köpeklerde hastalığın insidansı %63, 8-12 haftalık
köpeklerde %29, 3-6 aylık köpeklerde %23, 6-12 aylık köpeklerde %14,
1-2 yaşındakilerde ise %9, bir yaşından sonra da %11 olarak tespit
edilmiştir.Bu virüs özellikle hızlı olarak bölünen hücreleri hedef
alır.Bu hücrelerde organizmada barsakta bulunan ve alınan besinlerin
değerlendirilmesi ile ilgili olan hücrelerdir.
Parvoviral hastalığın ilk belirtisi şiddetli kusmadır.Kusmuk
gri-beyaz renkte ve suludur.Kusmayı sulu,kötü kokulu,sarıdan
kahverengiye kadar değişen renkte ishal izler.İshal halinde
çıkarılan dışkıda taze ya da pıhtılaşmış halde kan bulunur.Ateş 41.C
kadar yükselir.Kusma ve ishal nedeni ile oluşan sıvı kayıpları
sonucu çoğu yavru köpekler ilk 24 saat içerisinde ölür.Kalbin
etkilendiği durumlarda ise çoğu zaman yavru köpekler ölü
bulunurlar.Bu hastalıkta ölüm oranı %50'nin üzerindedir.
Parvovirüslerin bağışıklık sistemini baskıladıkları
bilinmektedir.Ancak bunun mekanizması ve lenfosit fonksiyonlarını
nasıl etkiledikleri henüz açıklığa kavuşmamıştır.Virüslerin
bağışııklık sistemini nasıl baskıladıklarına ilgli 4 ana mekanizma
vardır.Bu mekanizma lar sayesinde virüsler,vücudun bağışıklık
sisteminin zayıf taraflarını araştırarak kendi varlıklarını
garentiye alırlar.Virüsler:
1)T ve B hücrelerinin fonksiyonlarını bozar veya onları yok ederler.
2)Bağışıklık sisteminin düzeninde dengesizliğe yol
açarak,baskılayıcı T hücrelerinin aşırı aktif hale gelmesine neden
olurlar.
3)Makrofajlar bu virüsleri yutarken,makrofajlara zarar verebilir
vemakrofajları enfekte edebilirler.
4)Hedef hücrelerin genetik kodlarını çalabilirler.
Virüsler özellikle belirli bir hücreyi etkileyen kimyasal
habercilerin reseptörlerine kendi genetom proteinlerini
yerleştirirler.Bu şekilde virüs, habercinin gönderdiği kamutları
bozar veya ortadan kaldırır.Modifiye canlı parvovirüs
aşıları,köpeklerde 2-5 haftalık bir süre için bağışıklık sistemini
baskılayıcı etki gösterir.
Bulaçıcı Karaciğer Hastalığı : (Infectıous Canine
Hepatitis, CAV-1)
Bu hastalığın etkeni adenovirüslerdir (CAV-1) ve bulaşma hasta
köpeklerin idrarı ile olur.Hastalığın en şiddetli formları yavru
köprklerde görülmektedir.Aşılı anneden doğan yavru köpekleri
kolostrum 5-7 haftaya kadar koruyabilir.Bulaşıcı karaciğer
hastalığının 13 yaşındaki köpeklerde bile ölüme yol açtığı
bilinmektedir.Adenovirüsler tüm dokuları enfekte edebilme
yeteneğindedir.Fakat daha çok karaciğer hücreleri ile ilgilidirler
ve bu organda şiddetli yangıya neden olur.Hastalığın ilerleyen
dönemlerinde gözlerde kornoval opasite (kornoal bulanıklık)
şekillenir.Mavi göz olarak daadlandırılan bu bozukluğun nedeni
gözlerin pigmentli tabakasının yangısıdır ve aşılamayı takibende
gözlemlenir.
Adenovirüs Tip-2 Enfeksiyonu : (Canine Adenovirüs Type-2
CAV-2)
Bu virüs daha çok solunum sisteminde hastalık yapmaktadır."Trache
obronşitis veya Kennel Cough" olarak adlandırılan köpek öksürüğü
hastalığının etkenlerinden biridir.Özellikle kalabalık ortamlarda
barınan köpekler arasında yaygındır.CAV-2 aşısı aynı zamanda CAV-1
aşı virüsü nedeniyle oluşabilecek korneal reaksiyonlarıda önler.
Köpek Nezlesi : (Canine Parainfluenza)
Bu viral enfeksiyon solunum sisteminde orta dereceli bir yangıya
neden olur.Ancak CAV-2 virüsü ve Bordetalla bronchiseptica bakterisi
ile kombine halde çok şiddetli ve ölümcül enfeksiyonlara neden
olurlar.
Koronavirüs İshali : (Canine Coronavirüs)
Koronaviaral enfeksiyon genellikle subklinik olarak seyreder.Klinik
belirtileri ateşle ve hafif bir inestial akıntı ile başlar,sonraları
kusma ve ishal gözlenir.Koronaviral hastalık tek başına şiddetli
enfeksiyonlara neden olmamakla birlikte,özellikle parvoviral
enfeksiyonlarla birleştiği zaman,hem klinik belirtilerin şiddeti hem
de ölüm oranında artış görülür.
Kuduz :(Rabies)
Kuduz sıcak kanlı hayvanların merkezi sinir sistemini etkileyen
viral bir hastalıktır.Bu eski ve korkunç hastalığın etkeni olan
Rhabdovirüsler beyinde yangı(iltihap) meydana getirirler.Bu virüs
enfekte hayvanların salyası ile taşınır.İnkubasyon periyodu(Etkeni
aldıktan hsatalığın başlamasına kadar geçen zaman periyodu.) 10 gün
ile birkaç ay arasında değişir.Kuduz ölümcül bir hastalıktır.Klinik
belirtiler ortaya çıktıktan sonra tedavinin faydası yoktur.Birçok
vahşi hayvan(ratlar,racoonlar,yarasalar,tilkiler) kuduzun rezarvuarı
durumundadır.Aristotlr "Hayvanın Tarihçesi" adlı kitabında kuduzu
éköpek Deliliği" şeklinde tanımlamıştır.Kuduzdan korunma için
modifiye canlı ve ölü aşılar bulunmaktadır.Son yıllarda ölü aşıların
daha etkili bulunması,modifiye canlı aşıların vazgeçilmelerine neden
olmuştur.
BAKTERİYEL HASTALIKLAR
Bordetelloz:
Bu hastalığın etkeni olan Bordetella bronchiseptica bakterisi
Adenovirüs Tip-2 ve Parainfluenza ile birleşerek Köpek Öksürüğü diye
adlandırılan hastalığı meydana getirir.Köpek bordetellozisi şiddetli
öksürüğe neden olur.Aşı özellikle intranazal (burun içi) olarak
uygulandığı zaman çok etkili koruma sağlar.Toplam 13 antijenlik tip
bu hastalığa neden olabilmektedir.Fakat sadece 3 tanesine karşı aşı
geliştirilmiştir.Ancak bu üçü %90 nın üzeindeki vakadan sorumlu olan
antijenlerdir.
Leptospiroz:
Klinik tablosu oldukça değişik olan bu enfeksşyonda ateş ile
başlayan hastalık tablosu böbrek yetmezliği ile sonuçlanır.Böbrek
fonksiyonlarının bozulması üremiye neden olur.Başlıca belirtileri
halsizlik,uyuşukluk,deprosyon,iştahsızlık,ishal,kusma,ağız ve göz
mukozalarının yangısı,anormal sinirsel belirtiler ve ölüme neden
olan kan pıhtılaşması bozukluklarıdır.Bulaşma enfekte köpek ve
ratların idrarları ile olur.Bu hstalığın en önemli özelliği
insanlarada bulaşabilmesidir.
AŞISI BULUNMAYAN ÖNEMLİ KÖPEK HASTALIKLARI
Herpesvirüs :
Bu viral enfeksiyon özellikle yavru köpekler için öldürücü bir
hastalıktır.Süt emme çağındaki yavru köpeklerde hafif derecede
solunum yolu enfeksiyonuna neden olur.Kalıcı enfeksiyonlar olgun
dişilerde meydana gelebilir.Herpesvirüsler sinir hücrelerine
yerleşerek bağışıklık sisteminden korunabilme yeteneğindedirler.Brusellosizin
aksine,herpesvirüsle enfekte olan gebeler doğum yaparlar.Ancak
matarnal antikor geçişini sağlayamazlar.Bu annelerden doğan yavrular
herpesvirüslere karşı duyarlıdırlar.
Bruselloz:
Bu bakteriye hastalığın ne aşısı nede tedavisi vardır.Hasta köpekler
devamlı taşıyıcı durumundadırlar.spontan yavru atmalar brusellosizin
ilk göstergesidir.Bulaşma oral ve mukoz membranlar yoluyla
olmaktadır.erkek köpekler enfeksiyonu çiftleşme yoluyla enfekte dişi
köpeklerden alırlar.Ayrıca hasta dişilerin vulvalarının yalanması ve
idrarlarnın alınması yolu ilede bulaşmalar olmaktadır.Dişiler de
yine çiftleşme ve hastalığın etkeni olan bakterilerin ağız yolu ile
alınması neticesinde hastalığa yakalanırlar.Bu nedenle dişi köpekler
üreme öncesinde brusellosiz yönünden kontrol edilmelidir. |